İlk seansınıza özel 399 TL'den başlayan fiyatlarla danışmanlık görüşmelerinizi hemen planlayın.

Geviş Getirme (Ruminasyon) Bozukluğu

Geviş Getirme (Ruminasyon) Bozukluğu Nedir?
Geviş getirme bozukluğu, bireyin yemekten sonra yiyecekleri tekrar ağza getirip yeniden çiğnediği, tükürdüğü veya yuttuğu bir yeme bozukluğudur. Bu durum, genellikle kasıtlı olmayan, refleksif bir davranış olarak gerçekleşir ve fizyolojik bir mide sorunu olmaksızın meydana gelir. Bozukluk genellikle yemekten sonraki ilk 30 dakika içinde görülür ve haftalar ya da aylar boyunca devam edebilir.


Geviş Getirme (Ruminasyon) Bozukluğu Belirtileri

Ruminasyon bozukluğu, hem davranışsal hem de fizyolojik belirtilerle kendini gösterir:

  1. Yemeği tekrar çiğneme:
    Kişi yediği yiyeceği mideye indikten kısa süre sonra ağzına geri getirir ve yeniden çiğner.

  2. Kısmen sindirilmiş yiyecekleri geri getirme:
    Geri getirilen yiyecek genellikle mide asidiyle karışmıştır; bu nedenle ekşi veya acı bir tat hissedilir.

  3. Kilo kaybı:
    Sık tekrarlanan bu davranış nedeniyle besin emilimi azalabilir, bu da özellikle çocuklarda gelişim geriliğine veya yetişkinlerde açıklanamayan kilo kaybına yol açabilir.

  4. Sosyal çekilme ve utanma:
    Bu davranış sosyal ortamlarda fark edildiğinde utanç, kaygı ve izolasyona neden olabilir.

  5. Ağız kokusu, diş erozyonu veya mide yanması gibi fiziksel belirtiler de görülebilir.


Geviş Getirme (Ruminasyon) Bozukluğu Görülme Sıklığı

Geviş getirme bozukluğu, her yaş grubunda görülebilse de en sık olarak:

  • Bebeklerde ve küçük çocuklarda,

  • Zihinsel gelişim geriliği olan bireylerde ortaya çıkar.

Yetişkinlerde nadir görülmekle birlikte, anksiyete, depresyon veya stresle ilişkili durumlarda da gelişebilir.


Geviş Getirme (Ruminasyon) Bozukluğu Nedenleri

Bozukluğun nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte, hem psikolojik hem de biyolojik faktörlerin rol oynadığı düşünülmektedir:

  1. Stres ve anksiyete:
    Özellikle çocuklarda, stresli veya gergin ortamlarda ruminasyon davranışı bir baş etme mekanizması olarak ortaya çıkabilir.

  2. Gelişimsel bozukluklar:
    Otizm spektrum bozukluğu veya zihinsel gerilik gibi nörogelişimsel durumlarda alışkanlık haline gelen motor davranışlar bu bozukluğa zemin hazırlayabilir.

  3. Travmatik olaylar:
    Çocukluk çağı travmaları, ihmal veya duygusal stres ruminasyon davranışını tetikleyebilir.

  4. Yanlış öğrenilmiş davranışlar:
    Bebeklikte veya erken çocuklukta gelişen yeme davranışı bozuklukları, ilerleyen yaşlarda kalıcı hale gelebilir.


Geviş Getirme (Ruminasyon) Bozukluğu Tedavisi

Tedavi, hem davranışsal hem de psikolojik yaklaşımları içerir ve kişinin yaşına, bilişsel düzeyine ve altta yatan nedenlere göre planlanır.

  1. Davranış terapisi:

    • Diyaframatik solunum eğitimi: Yemekten sonra karın kaslarını gevşetmeyi öğrenmek, ruminasyon davranışını önlemede oldukça etkilidir.

    • Pozitif pekiştirme: Doğru yeme davranışlarını teşvik etmek ve olumsuz davranışları azaltmak için kullanılır.

  2. Psikoterapi:

    • Stres, kaygı veya travma gibi psikolojik nedenler söz konusuysa bilişsel davranışçı terapi (BDT) uygulanabilir.

  3. Tıbbi değerlendirme:

    • Altta yatan bir mide veya sindirim sistemi hastalığı olup olmadığını belirlemek için gastroenterolojik incelemeler yapılabilir.

  4. Destekleyici yaklaşımlar:

    • Aile eğitimi, beslenme düzenlemesi ve gerektiğinde diyetisyen desteği tedavinin önemli bir parçasıdır.


Sonuç olarak,

Geviş getirme (ruminasyon) bozukluğu, yemek yedikten sonra istemsiz olarak yiyecekleri tekrar ağza getirme davranışıyla seyreden, davranışsal ve psikolojik temelli bir yeme bozukluğudur.
Erken tanı ve uygun terapi yaklaşımları sayesinde, özellikle çocuklarda bu davranış tamamen ortadan kaldırılabilir veya büyük ölçüde kontrol altına alınabilir.