İlk seansınıza özel 399 TL'den başlayan fiyatlarla danışmanlık görüşmelerinizi hemen planlayın.

Geç Diskinezi Nedir?
Geç diskinezi, özellikle uzun süreli antipsikotik ilaç kullanımı sonucunda ortaya çıkan, istemsiz ve tekrarlayıcı kas hareketleri ile karakterize kronik bir hareket bozukluğudur. Genellikle yüz, dudak, dil, el ve ayak kaslarını etkiler. Bu durum, beyindeki dopamin sisteminin uzun süreli baskılanması nedeniyle oluşan nörolojik bir yan etki olarak değerlendirilir. Geç diskinezi genellikle ilaç tedavisine bağlı gelişse de, bazı vakalarda tedavi sonlandırıldıktan sonra da belirtiler kalıcı hale gelebilir.


Geç Diskinezi Belirtileri
Geç diskinezi, fark edilir düzeyde istemsiz kas hareketleriyle kendini gösterir. Bu belirtiler genellikle yavaş, tekrarlayıcı ve ritmik niteliktedir:

  • İstemsiz yüz ve vücut hareketleri: Özellikle yüz kaslarında ani kasılmalar, göz kırpma veya ağız çevresinde kas oynamaları görülebilir.

  • Dudak şapırdatma, dil çıkarma veya yüz buruşturma: En sık görülen belirtiler arasındadır. Kişi farkında olmadan bu hareketleri tekrarlar.

  • El, kol veya ayaklarda titreme ya da istemsiz hareketler: Uzuvlarda istem dışı sallanma veya ritmik kasılmalar olabilir.

  • Nefes alma veya konuşmada zorlanma: Nadir vakalarda solunum kasları veya ses telleri etkilenebilir.

  • Hareketlerin kontrolünde güçlük: Günlük yaşam aktiviteleri sırasında motor kontrol kaybı yaşanabilir.

Belirtiler genellikle uzun süreli ilaç kullanımından aylar veya yıllar sonra ortaya çıkar ve şiddeti zamanla artabilir.


Geç Diskinezi Görülme Sıklığı
Geç diskinezi, özellikle klasik (birinci kuşak) antipsikotik ilaçlar kullanan bireylerde sık görülür.

  • Bu bozukluk, uzun süreli tedavi gören kişilerin yaklaşık %20-30’unda gelişebilir.

  • Kadınlarda ve ileri yaşta olan bireylerde daha sık rastlanır.

  • Atipik (ikinci kuşak) antipsikotikler ile tedavi edilen hastalarda risk daha düşük olsa da tamamen ortadan kalkmamıştır.


Geç Diskinezi Nedenleri
Geç diskinezinin temel nedeni, dopamin reseptörlerinin uzun süreli ilaç etkisine karşı duyarlılığının artmasıdır.

  • Uzun süreli antipsikotik ilaç kullanımı: Beyindeki dopamin reseptörlerinin aşırı baskılanması, zamanla duyarlılığın artmasına ve istemsiz hareketlere yol açar.

  • Nörotransmitter dengesizlikleri: Özellikle dopamin, serotonin ve asetilkolin sistemlerindeki bozulmalar bu duruma katkıda bulunur.

  • Genetik yatkınlık: Bazı kişiler genetik olarak dopamin duyarlılığına daha açık olabilir.

  • İleri yaş: Yaşla birlikte beyin hücrelerinin ilaçlara karşı duyarlılığı artar.

  • Metabolik ve çevresel faktörler: Diyabet, alkol kullanımı veya beslenme yetersizlikleri riski artırabilir.


Geç Diskinezi Tedavisi
Geç diskinezi tedavisi, semptomların hafifletilmesi ve yaşam kalitesinin artırılmasını hedefler. Tedavi yaklaşımı kişiye özel olarak planlanır:

  • İlaç tedavisinin gözden geçirilmesi:

    • Uzun süreli antipsikotik kullanan kişilerde doz azaltımı veya ilaç değişimi yapılabilir.

    • Klasik antipsikotikler yerine atipik antipsikotiklere geçilmesi önerilebilir.

  • Spesifik ilaç tedavileri:

    • VMAT2 inhibitörleri (örneğin valbenazin veya deutetrabenazin) dopamin taşınmasını düzenleyerek semptomları azaltabilir.

  • Semptomatik tedaviler:

    • Kas gevşeticiler, benzodiazepinler veya vitamin destekleri kullanılabilir.

  • Destekleyici terapiler:

    • Fizyoterapi, gevşeme egzersizleri ve stres yönetimi programları kas kontrolünü geliştirmeye yardımcı olur.

  • Psikolojik destek:

    • Hareket bozukluğuna bağlı anksiyete veya sosyal çekinme yaşayan bireylere psikoterapi önerilir.


Sonuç olarak, geç diskinezi, uzun süreli antipsikotik ilaç kullanımına bağlı gelişen ve yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilen ciddi bir hareket bozukluğudur. Erken tanı ve uygun tedavi yaklaşımları ile belirtilerin şiddeti azaltılabilir. Bu nedenle antipsikotik ilaç kullanan bireylerin düzenli olarak nörolojik ve psikiyatrik değerlendirmelerden geçmeleri, geç diskinezinin önlenmesi ve erken müdahalesi açısından büyük önem taşır.