Derealizasyon Bozukluğu Nedir?
Derealizasyon bozukluğu, bireyin çevresini, insanları veya olayları gerçek dışı, rüya benzeri ya da bulanık bir şekilde algılamasıyla karakterize edilen bir ruhsal bozukluktur. Kişi çevresindeki dünyanın sanki “yapay”, “uzak” veya “film sahnesi gibi” olduğunu hisseder. Bu durum genellikle yoğun stres, travma veya kaygı dönemlerinde ortaya çıkar ve kişinin gerçeklik algısını geçici olarak bozar.
Derealizasyon Bozukluğu Belirtileri
Derealizasyon bozukluğu yaşayan bireyler, fiziksel olarak farkında olsalar da çevrelerine karşı yabancılaşma hissederler. Bu durum kişide büyük bir rahatsızlık ve korku yaratabilir.
-
Gerçek dışılık hissi: Çevre, insanlar veya nesneler yapay, sisli veya uzak görünür.
-
Algısal bozukluklar: Renkler, sesler veya şekiller farklı algılanabilir; dünya “bulanık” ya da “düzleşmiş” hissedilebilir.
-
Zaman algısında bozulma: Olaylar yavaş veya hızlı geçiyormuş gibi hissedilebilir.
-
Duygusal uzaklaşma: Çevredeki olaylara veya insanlara karşı duygusal bir kopukluk yaşanır.
-
Gerçeklikten uzaklaşma korkusu: Kişi “delirdiğini” ya da “gerçeklikten kopacağını” düşünerek yoğun kaygı hissedebilir.
Derealizasyon Bozukluğu Görülme Sıklığı
Derealizasyon bozukluğu, anksiyete bozuklukları ve travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) gibi durumlarla birlikte sık görülebilir. Toplumda zaman zaman kısa süreli derealizasyon yaşamak yaygın olsa da, bu hissin uzun sürmesi ve yaşam kalitesini etkilemesi durumunda bozukluktan söz edilir. Genellikle ergenlik veya genç yetişkinlik döneminde başlar ve kadınlarda biraz daha yaygın olduğu düşünülmektedir.
Derealizasyon Bozukluğu Nedenleri
Bu bozukluğun ortaya çıkmasında biyolojik, psikolojik ve çevresel birçok etken rol oynayabilir:
-
Yoğun stres ve travmalar: Kaza, kayıp, istismar veya duygusal şok gibi olaylar derealizasyonu tetikleyebilir.
-
Duygusal ihmal veya kötüye kullanım: Çocukluk döneminde duygusal destek eksikliği, bireyin gerçeklik algısını zayıflatabilir.
-
Beyin kimyası ve nörolojik faktörler: Serotonin ve dopamin gibi nörotransmitterlerin dengesizliği derealizasyon belirtilerine neden olabilir.
-
Kaygı ve panik bozuklukları: Yoğun kaygı atakları sırasında kişi kendini veya çevresini yabancı hissedebilir.
-
Yorgunluk, uykusuzluk veya madde kullanımı: Fiziksel ve zihinsel tükenmişlik, algı bozukluklarını artırabilir.
Derealizasyon Bozukluğu Tedavisi
Tedavi, bozukluğun altında yatan nedenlerin anlaşılması ve bireyin gerçeklik duygusunu güçlendirmeye odaklanır.
-
Psikoterapi: Özellikle bilişsel davranışçı terapi (BDT), bireyin gerçek dışı düşünce ve algılarını tanımasını ve yeniden yapılandırmasını sağlar.
-
Travma odaklı terapi: Travmatik yaşantılar sonucu gelişen derealizasyon durumlarında etkili olabilir.
-
Duyarsızlaştırma ve farkındalık teknikleri: Kişinin “şu an”a odaklanmasını sağlayarak gerçeklik hissini artırır.
-
İlaç tedavisi: Gerekli durumlarda antidepresanlar veya anksiyolitikler belirtileri hafifletmek için kullanılabilir.
-
Yaşam tarzı düzenlemeleri: Düzenli uyku, stres yönetimi, fiziksel egzersiz ve sağlıklı beslenme tedavi sürecini destekler.
Sonuç olarak, derealizasyon bozukluğu, bireyin çevresine karşı yabancılaşma hissi yaşadığı ancak farkındalığını koruduğu bir durumdur. Uygun terapi ve destekle, kişi gerçeklik algısını yeniden kazanabilir ve yaşam kalitesini önemli ölçüde artırabilir.



