İlk seansınıza özel 399 TL'den başlayan fiyatlarla danışmanlık görüşmelerinizi hemen planlayın.

Pika Sendromu Nedir?
Pika sendromu, bireyin besin değeri olmayan ve normalde yenmemesi gereken maddeleri (örneğin toprak, kil, kireç, tebeşir, saç, kağıt, metal parçaları) sürekli olarak yeme eğilimi göstermesiyle karakterize edilen bir yeme bozukluğudur. Bu durum DSM-5’te “yeme ve beslenme bozuklukları” kategorisinde tanımlanır. Genellikle çocuklukta görülmekle birlikte ergenlik ve yetişkinlikte de ortaya çıkabilir.


Pika Sendromu Belirtileri

  • Yemek dışı nesneleri ısrarla yeme eğilimi gösterme (toprak, kağıt, boya, sabun, saç vb.)

  • Sağlığa zarar vermesine rağmen bu davranışı sürdürme

  • Yemek dışı maddeleri yemenin sosyal yaşamı ve işlevselliği olumsuz etkilemesi

  • Bu davranışın en az 1 ay boyunca düzenli şekilde devam etmesi

  • Yemek dışı maddelere karşı kontrol kaybı yaşama

  • Bağırsak tıkanıklığı, zehirlenme veya enfeksiyon gibi fiziksel sağlık sorunları


Pika Sendromu Görülme Sıklığı
Pika sendromu, genel toplumda nadir görülen bir bozukluk olmakla birlikte, özellikle:

  • Çocuklarda,

  • Hamilelerde,

  • Demir veya çinko eksikliği olan bireylerde,

  • Zihinsel veya gelişimsel engeli bulunan kişilerde
    daha sık gözlenmektedir. Görülme sıklığı sosyoekonomik durum, kültürel faktörler ve beslenme alışkanlıklarına göre değişebilir.


Pika Sendromu Nedenleri

  • Beslenme eksiklikleri: Demir, çinko gibi minerallerin yetersizliği.

  • Gelişimsel ve zihinsel engeller: Otizm spektrum bozukluğu, zihinsel gerilik gibi durumlar.

  • Davranışsal ve duyusal nedenler: Merak, duyusal keşif ihtiyacı veya öğrenilmiş davranışlar.

  • Psikolojik etkenler: Travmalar, stres, ihmal veya duygusal boşluklar.

  • Kültürel faktörler: Bazı toplumlarda geleneksel olarak toprak veya kil yeme alışkanlıkları.


Pika Sendromu Tedavisi

  • Beslenme danışmanlığı: Mineral ve vitamin eksikliklerinin tespit edilip giderilmesi.

  • Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT): Yemek dışı maddeleri yeme davranışını azaltmaya yönelik terapötik yaklaşımlar.

  • Aile terapisi: Özellikle çocuklarda ebeveynlere farkındalık kazandırmak ve davranış yönetimi sağlamak.

  • İlaç tedavisi: Kaygı, obsesif kompulsif bozukluk (OKB) veya eşlik eden psikiyatrik sorunlarda destek amaçlı.

  • Çevresel düzenlemeler: Tehlikeli maddelere erişimin sınırlandırılması ve güvenli yaşam alanı oluşturulması.