İlk seansınıza özel 399 TL'den başlayan fiyatlarla danışmanlık görüşmelerinizi hemen planlayın.

Epilepsi Nedir?

Epilepsi, beyindeki sinir hücrelerinin (nöronların) ani, kontrolsüz ve anormal elektriksel boşalmaları sonucunda ortaya çıkan, tekrarlayan nöbetlerle karakterize kronik bir nörolojik bozukluktur. Bu durum, beyin fonksiyonlarında geçici bozulmalara yol açarak kişinin bilinç, hareket, duyusal algı veya davranışlarında kısa süreli değişikliklere neden olabilir.
Epilepsi her yaşta görülebilmekle birlikte, genellikle çocukluk döneminde veya ileri yaşlarda ortaya çıkar. Bazı bireylerde nöbetler arası uzun süreler olabilirken, bazılarında sık tekrarlayan ataklar görülebilir.

Epilepsi, tedavi edilebilir bir hastalık olmakla birlikte, uygun şekilde yönetilmediğinde yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyebilir.


Epilepsi Belirtileri

Epilepsi belirtileri, nöbetlerin türüne ve beynin etkilenen bölgesine göre farklılık gösterebilir.
Ancak genel olarak en sık görülen belirtiler şunlardır:

  • Nöbetler: Vücudun istemsiz kasılmaları, kas gevşemesi, titreme veya donakalma gibi motor belirtilerle kendini gösterir.

  • Bilinç kaybı: Bazı nöbetlerde kişi kısa süreli olarak bilincini kaybedebilir veya çevresine yanıt veremez.

  • Motor kontrol kaybı: Kişi nöbet sırasında hareketlerini kontrol edemez, düşme veya yaralanma riski artar.

  • Duyusal değişiklikler: Garip kokular, sesler, ışık parlamaları veya “déjà vu” hissi gibi duyusal belirtiler olabilir.

  • Davranışsal veya duygusal değişimler: Nöbet öncesinde huzursuzluk, korku, ani gülme ya da ağlama gibi duygusal tepkiler görülebilir.

Nöbetler genellikle birkaç saniye ile birkaç dakika arasında sürer ve sonrasında kişi yorgunluk, kafa karışıklığı veya uyku hali yaşayabilir.


Epilepsi Görülme Sıklığı

Epilepsi, dünya genelinde en yaygın nörolojik bozukluklardan biri olarak kabul edilir. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre, dünya genelinde yaklaşık 50 milyondan fazla insan epilepsi ile yaşamaktadır.
Hastalık, her yaş ve sosyoekonomik düzeyde görülebilir; ancak çocuklarda ve yaşlı bireylerde daha sık rastlanır.
Bazı vakalarda epilepsi yaşam boyu devam ederken, uygun tedaviyle birçok hastada nöbetler tamamen kontrol altına alınabilir.


Epilepsi Nedenleri

Epilepsinin gelişiminde birçok farklı faktör rol oynayabilir.
En sık görülen nedenler şunlardır:

  • Beyin elektriksel aktivitesinde anormal değişiklikler: Nöronlar arasındaki elektriksel iletim dengesinin bozulması epileptik nöbetlere yol açar.

  • Genetik yatkınlık: Ailede epilepsi öyküsü bulunması, hastalığa karşı duyarlılığı artırabilir.

  • Travmatik beyin yaralanmaları: Kaza, düşme veya kafa travması sonrası beyin dokusunda meydana gelen hasarlar epilepsiye neden olabilir.

  • Beyin enfeksiyonları: Menenjit, ensefalit veya parazit enfeksiyonları gibi hastalıklar beyin fonksiyonlarını etkileyebilir.

  • Doğum komplikasyonları: Oksijen eksikliği veya beyin gelişiminde bozukluklar epileptik nöbetlerin temelinde yer alabilir.

  • Tümörler veya damar anomalileri: Beyinde yapısal değişiklikler epileptik aktiviteyi tetikleyebilir.

Bazı vakalarda ise hiçbir neden saptanamaz; bu tür durumlar idiopatik epilepsi olarak adlandırılır.


Epilepsi Tedavisi

Epilepsi tedavisinin temel amacı, nöbetleri kontrol altına almak, sıklığını azaltmak ve kişinin yaşam kalitesini artırmaktır.
Tedavi planı, epilepsinin türüne, hastanın yaşına ve genel sağlık durumuna göre belirlenir. Başlıca tedavi yaklaşımları şunlardır:

  • Antiepileptik ilaçlar (AEİ): Nöbetleri önlemek veya azaltmak için en sık kullanılan yöntemdir. Uygun ilaç seçimiyle hastaların yaklaşık %70’inde nöbetler kontrol altına alınabilir.

  • Diyet değişiklikleri: Özellikle çocuklarda uygulanan ketojenik diyet, bazı epilepsi türlerinde nöbet sıklığını azaltabilir.

  • Cerrahi müdahale: İlaç tedavisine yanıt vermeyen hastalarda, nöbetlerin başladığı beyin bölgesinin çıkarılması veya sinir uyarım cihazlarının (örneğin vagus sinir stimülatörü) kullanımı tercih edilebilir.

  • Yaşam tarzı düzenlemeleri: Düzenli uyku, stresin azaltılması, alkol ve kafein tüketiminden kaçınmak, nöbet kontrolünü destekler.

  • Psikolojik ve sosyal destek: Epilepsiyle yaşayan bireylerin kendine güvenlerini korumaları ve sosyal yaşamlarına uyum sağlamaları için danışmanlık önemlidir.

Uygun tedavi ve düzenli takip ile epilepsi hastalarının büyük çoğunluğu normal ve üretken bir yaşam sürdürebilir.