Çocukluk Çağının Diğer Disintegratif Bozukluğu Nedir?
Çocukluk çağının diğer disintegratif bozukluğu, çocuğun bir süre boyunca tamamen normal gelişim gösterdikten sonra, genellikle 2 ile 10 yaş arasında sosyal, dil, motor ve iletişim becerilerinde ani ve ciddi gerileme yaşamasıyla karakterize edilen nadir bir nörogelişimsel bozukluktur.
Bu bozuklukta çocuk, daha önce kazandığı becerileri — örneğin konuşma, oyun oynama, tuvalet eğitimi veya sosyal etkileşim yetenekleri — kısa bir süre içinde kaybetmeye başlar. Kayıplar, genellikle birkaç ay içinde belirgin hâle gelir ve çocuğun gelişiminde önemli bir geriye dönüş gözlenir.
Çocukluk çağının diğer disintegratif bozukluğu, “Heller Sendromu” olarak da bilinir ve otizm spektrum bozuklukları içinde, gerilemenin ani ve dramatik seyriyle diğerlerinden ayrılır.
Çocukluk Çağının Diğer Disintegratif Bozukluğu Belirtileri
Bu bozukluğun belirtileri, çocuğun daha önce normal olarak kazandığı becerilerin yavaş yavaş veya ani şekilde kaybolmasıyla ortaya çıkar. En sık görülen belirtiler şunlardır:
-
Sosyal etkileşim becerilerinde belirgin kayıp: Çocuk, önceden kurduğu sosyal ilişkilerden uzaklaşır, göz teması kurmaktan kaçınır ve çevresine karşı ilgisiz bir hâl alır.
-
Dil becerilerinde gerileme: Daha önce düzgün konuşabilen çocukta, kelime dağarcığında azalma, anlamlı konuşmaların yerini anlamsız seslere bırakma veya tamamen konuşmayı bırakma görülebilir.
-
İlgi ve aktivitelerde azalma: Oyunlara, oyuncaklara veya önceden zevk aldığı etkinliklere karşı ilgisizlik gelişir.
-
Motor becerilerde bozulma: Koordinasyon sorunları, yürümede zorluk veya ince motor becerilerde (örneğin kalem tutma, yemek yeme) gerileme yaşanabilir.
-
Kendine bakım becerilerinde azalma: Tuvalet alışkanlığı, giyinme veya yeme gibi günlük yaşam becerilerinde kayıplar görülebilir.
-
Davranış değişiklikleri: Çocukta huzursuzluk, ani öfke nöbetleri, tekrarlayıcı hareketler veya stereotipik davranışlar ortaya çıkabilir.
Belirtiler genellikle birkaç ay içinde belirginleşir ve çocuğun işlevselliğinde önemli bir düşüş gözlenir.
Çocukluk Çağının Diğer Disintegratif Bozukluğu Görülme Sıklığı
Bu bozukluk son derece nadir görülür. Yapılan araştırmalar, çocukluk çağının diğer disintegratif bozukluğunun yaklaşık olarak her 100.000 çocuktan 1 ila 2’sinde ortaya çıktığını göstermektedir.
Erkek çocuklarda kızlara oranla daha sık görülür. Genellikle 3–4 yaş civarında başlayan ani gerileme, 10 yaşına kadar olan dönemde de ortaya çıkabilir. Ancak en yaygın başlangıç yaşı 4 ila 6 yaş arasıdır.
Çocukluk Çağının Diğer Disintegratif Bozukluğu Nedenleri
Bu bozukluğun kesin nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte, birçok faktörün bir araya gelmesi sonucu ortaya çıktığı düşünülmektedir.
Olası nedenler arasında şunlar yer alır:
-
Beyin gelişimi ile ilgili yapısal veya işlevsel bozukluklar: Beynin belirli bölgelerinde (özellikle temporal lob ve limbik sistem) anormallikler, nöronal dejenerasyon veya epileptiform aktivite saptanabilir.
-
Genetik yatkınlık: Ailede nörogelişimsel bozukluk öyküsü bulunan bireylerde risk daha yüksek olabilir.
-
Nörolojik faktörler: Bazı vakalarda epilepsi, viral ensefalit, metabolik hastalıklar veya nöroinflamatuvar süreçler ile ilişkili bulunmuştur.
-
Çevresel etmenler: Gebelik sırasında geçirilen enfeksiyonlar, toksik madde maruziyeti veya doğum komplikasyonları beyin gelişimini etkileyebilir.
Ancak, bu faktörlerin hiçbiri tek başına bozukluğun nedeni olarak kabul edilmez; genellikle çoklu etkenlerin etkileşimi sonucu ortaya çıktığı düşünülmektedir.
Çocukluk Çağının Diğer Disintegratif Bozukluğu Tedavisi
Ne yazık ki bu bozukluk için kesin bir tedavi yöntemi bulunmamaktadır. Tedavide amaç, mevcut becerilerin korunması, kaybedilen işlevlerin bir kısmının yeniden kazandırılması ve çocuğun yaşam kalitesinin artırılmasıdır.
Tedavi süreci, genellikle çok yönlü ve bireyselleştirilmiş bir yaklaşımla yürütülür.
Tedavi yaklaşımları şunlardır:
-
Erken tanı ve müdahale: Ne kadar erken fark edilirse, çocuğun becerilerini koruma ve gelişimini destekleme olasılığı o kadar artar.
-
Bireyselleştirilmiş terapi programları: Uygulamalı davranış analizi (ABA), dil ve konuşma terapisi, ergoterapi (iş-uğraş terapisi) ve özel eğitim programları kullanılabilir.
-
Psikososyal destek: Aile eğitimi ve destek grupları, ebeveynlerin durumu anlamalarına ve çocukla daha etkili iletişim kurmalarına yardımcı olur.
-
İlaç tedavisi: Spesifik bir ilaç tedavisi bulunmamakla birlikte, eşlik eden semptomlar (örneğin anksiyete, irritabilite, epilepsi) için doktor kontrolünde ilaçlar kullanılabilir.
Sonuç
Çocukluk çağının diğer disintegratif bozukluğu, normal gelişim sürecinin ardından ortaya çıkan ciddi bir gerileme ile seyreden nadir bir nörogelişimsel bozukluktur. Erken tanı, doğru değerlendirme ve kapsamlı terapi yaklaşımları, çocuğun sosyal uyumunu ve yaşam kalitesini artırmada büyük önem taşır.
Ailelerin bu süreçte profesyonel destek alması, hem çocuğun gelişimsel ihtiyaçlarının doğru şekilde karşılanmasını hem de ebeveynlerin psikolojik dayanıklılığını güçlendirmeyi sağlar.



